resimle ilgili söyleyeceğim tek şey: "ne gereği vardı ki şimdi... yani.."
26 Aralık 2011 Pazartesi
internet, bazen..
resimle ilgili söyleyeceğim tek şey: "ne gereği vardı ki şimdi... yani.."
23 Aralık 2011 Cuma
Klişeyse Klişe
Facebook'ta yapılan her değişikliğe benzer tepkiler verilir ama ben bu zaman tüneli olayını hala kavrayamadım şahsen. Çok uğraştım ama kavrayamadım...
21 Aralık 2011 Çarşamba
10 Aralık 2011 Cumartesi
aşk konusunda kararını apansızca değiştirmen, beni güldürse de bon jovi'yi kızdırmış epey sanırım:
(bonus not: o kadar kararsızlık falan diyince benim kafamda bi de serbest çağrışımla şu şarkı çalmaya başladı biricik gönül dostlarım:
http://fizy.com/#s/13qts5hep beraber bi süre gözlerimizi kapatıp dinlesek mi naapsak?)
7 Aralık 2011 Çarşamba
9 Ekim 2011 Pazar
bukowski'nin ileri görüşlülüğü
eminim kendisi zaman makinesi sahibiydi, bu satırları rutin zaman yolculuklarından biri esnasında böyle kolpa alıntıların kendisine mal edildiğini gördüğü için yazmıştı.
yok adının sikimsonik bi alıntıda kullananlara değil, edebiyatı hafife alıp, döneminin en büyük zihinlerinin yazdığı kitapları, klavyeye rastgele basıp götünden uydurduğu kelime topluluklarına denk gören tiplere, otobüste giderken tutunamayanlar'ı okuyan adamın tekiyle "filozofa bak zaaa XD" diye dalga geçip, eve gidince de "olric reyiz" diye grupları beğenen, karı kız kaldırmak için "ben tam bir tutunamayanım melis, gülme incinirim" ayağına yatıp dakika başı osuruktan alıntılar paylaşan elemanlaradır garezi. e şimdi bu sığırlara öfkelenmesin de naapsın adamcağız, sinirinden de ağır konuşmuş yani, haksız mı şimdi allasen?
"Çoğu insan ölüme hazır değildir, ne kendi ölümlerine ne de başkalarının. Şoka girerler, ödleri patlar, beklenmedik bir sürprizdir ölüm onlar için. Olmamalı oysa. Ben ölümü sol cebimde taşırım. Bazen cebimden çıkarıp onunla konuşurum: 'Selam yavrum, nasılsın? Ne zaman geleceksin beni almaya? Hazırım.' "
haklısın be buko....
8 Ekim 2011 Cumartesi
3 Ekim 2011 Pazartesi
Sen çok yanlış gelmişsin
2 Ekim 2011 Pazar
Sana Kalbini Ver Çektim...
Yanlızlık yağıyor sanki bu şehre,
Sen mutlu ol, gönlüm alıştı derde,
Dünya kimi kavuşturmuş ki,
BEKLEYECEĞİM ...
Mecnun'un Leyla'yı beklediği yerde...
28 Eylül 2011 Çarşamba
nasıllan okurlarına dev hizmet!
google'da şu anahtar sözcükleri girerek bir umut sibel can baldırı görmek isteyen, bu sırada blogumuza erişen fakat aradığını bulamayıp boynu bükülen sevgili dostumuzu geç de olsa eli boş göndermemek istedik ve 5 kiloluk, kemiksiz, yağsız yerinden bir sibel can baldırını burdan kendisine hediye ettik. umarım bir tanesi şimdilik işini görür dostum. sevgiler.
(en alttaki jesika lanj'sever arkadaş, tam olarak neyi aradığını çözdüğümüz anda jesika'nı bulup teslim edicez sana, hiç canını sıkma. böyle de anaç, böyle de babacan, böyle de hulusi kentmen insanlarız işte)
nasıl lan resurekşın
gidenler oldu, ha keza gelenler de oldu, olmadı değil. sonuç olarak devam ettirmeden duramazdık bu amaçsız blogu, merhaba.
1 Mart 2011 Salı
30 Ocak 2011 Pazar
biri robot mu dedi?
gördüğünüz gibi gözlük dışında işe yarar pek bişey yok.o gözlüğün de ne s.ke derman olduğu muamma zaten.eldeki insan suratlı balık olduğu iddia edilen cisim aynı,yayınlanan bu içi boş haberler aynı,bıyık aynı.kısacası rahat olun.
25 Ocak 2011 Salı
21 Ocak 2011 Cuma
Sorun!! Ya da durun lan durun, sormayın!
Çünkü farkettiğim kadarıyla formspring kullanıcılarının bir kısmı (bunlar facebook'ta "Nesheli genchlik xDé"ye tekabül ediyor) ya kayıt olur olmaz bişeye bozuluyorlar. Ya da olayı bi panel gibi algılayıp "evet hemen sorulara geçelim, fazla zamanımız yok" moduna giriyolar. Ben öyle görüyorum yani.
Önce bi sakin ol. Bu ne gerginlik lan!